Müzzemmil  Suresi Türkçe Meali

Web Taraycınız bu özelliği desteklemiyor
  • Müzzemmil 1 (Mealleri Karşılaştır): Yâ eyyuhel muzzemmil(muzzemmilu).
    بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ يَٰٓأَيُّهَا ٱلْمُزَّمِّلُ

    Ey örtünüp bürünen (Peygamber)!

  • Müzzemmil 2 (Mealleri Karşılaştır): Kumil leyle illâ kalîlâ(kâlilen).
    قُمِ ٱلَّيْلَ إِلَّا قَلِيلًا

    (2-3) Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt.

  • Müzzemmil 3 (Mealleri Karşılaştır): Nısfehû evinkus minhu kalîlâ(kâlilen).
    نِّصْفَهُۥٓ أَوِ ٱنقُصْ مِنْهُ قَلِيلًا

    (2-3) Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt.

  • Müzzemmil 4 (Mealleri Karşılaştır): Ey zid aleyhi ve rettilil kur’âne tertîlâ(tertilen).
    أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ ٱلْقُرْءَانَ تَرْتِيلًا

    Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku.

  • Müzzemmil 5 (Mealleri Karşılaştır): İnnâ se nulkî aleyke kavlen sekîlâ(sekîlen).
    إِنَّا سَنُلْقِى عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا

    Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz.

  • Müzzemmil 6 (Mealleri Karşılaştır): İnne nâşietel leyli hiye eşeddu vat’en ve akvemu kîlâ(kîlen).
    إِنَّ نَاشِئَةَ ٱلَّيْلِ هِىَ أَشَدُّ وَطْـًٔا وَأَقْوَمُ قِيلًا

    Şüphesiz gece ibadetinin etkisi daha fazla, (bu ibadetteki) sözler (Kur’an ve dua okuyuşlar) ise daha düzgün ve açıktır.

  • Müzzemmil 7 (Mealleri Karşılaştır): İnne leke fîn nehâri sebhan tavîlâ(tavîlen).
    إِنَّ لَكَ فِى ٱلنَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا

    Çünkü gündüzün sana uzun bir meşguliyet vardır.

  • Müzzemmil 8 (Mealleri Karşılaştır): Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ(tebtîlen).
    وَٱذْكُرِ ٱسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا

    Rabbinin adını an ve bütün benliğinle O’na yönel.

  • Müzzemmil 9 (Mealleri Karşılaştır): Rabbul meşrıkı vel magribi lâ ilâhe illâ huve fettehızhu vekîlâ(vekîlen).
    رَّبُّ ٱلْمَشْرِقِ وَٱلْمَغْرِبِ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱتَّخِذْهُ وَكِيلًا

    O, doğunun da batının da Rabbidir. O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Öyle ise O’nu vekil edin.

  • Müzzemmil 10 (Mealleri Karşılaştır): Vasbir alâ mâ yekûlûne vehcurhum hecren cemîlâ(cemîlen).
    وَٱصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا

    Onların söylediklerine sabret ve onlardan güzellikle ayrıl.

  • Müzzemmil 11 (Mealleri Karşılaştır): Ve zernî vel mukezzibîne ulîn na’meti ve mehhilhum kalîlâ(kalîlen).
    وَذَرْنِى وَٱلْمُكَذِّبِينَ أُو۟لِى ٱلنَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا

    Nimet içinde yüzen o yalanlayıcıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.

  • Müzzemmil 12 (Mealleri Karşılaştır): İnne ledeynâ enkâlen ve cahîmâ(cahîmen).
    إِنَّ لَدَيْنَآ أَنكَالًا وَجَحِيمًا

    (12-13) Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.

  • Müzzemmil 13 (Mealleri Karşılaştır): Ve taâmen zâ gussatin ve azâben elîmâ(elîmen).
    وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا

    (12-13) Çünkü bizim yanımızda (kâfirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.

  • Müzzemmil 14 (Mealleri Karşılaştır): Yevme tercuful ardu vel cibâlu ve kânetil cibâlu kesîben mehîlâ(mehîlen).
    يَوْمَ تَرْجُفُ ٱلْأَرْضُ وَٱلْجِبَالُ وَكَانَتِ ٱلْجِبَالُ كَثِيبًا مَّهِيلًا

    Yerin ve dağların sarsılacağı ve dağların akıp giden kum yığını olacağı günü (kıyameti) hatırla.

  • Müzzemmil 15 (Mealleri Karşılaştır): İnnâ erselnâ ileykum resûlen şâhiden aleykum kemâ erselnâ ilâ fir´avne resûlâ(resûlen).
    إِنَّآ أَرْسَلْنَآ إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَٰهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَآ أَرْسَلْنَآ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ رَسُولًا

    (Ey Mekkeliler!) Şüphesiz biz size üzerinize şahitlik edecek bir peygamber gönderdik. Nitekim, Firavun’a da bir peygamber göndermiştik.

  • Müzzemmil 16 (Mealleri Karşılaştır): Fe asâ fir’avnur resûle fe ehaznâhu ahzen vebîlâ(vebîlen).
    فَعَصَىٰ فِرْعَوْنُ ٱلرَّسُولَ فَأَخَذْنَٰهُ أَخْذًا وَبِيلًا

    Ama Firavun o peygambere isyan etti, biz de onu ağır ve çetin bir şekilde yakalayıverdik.

  • Müzzemmil 17 (Mealleri Karşılaştır): Fe keyfe tettekûne in kefertum yevmen yec’alul vildâne şîbâ(şîben).
    فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ ٱلْوِلْدَٰنَ شِيبًا

    Hâl böyle iken inkâr ederseniz, çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek olan bir günden (kıyametten) nasıl korunursunuz?

  • Müzzemmil 18 (Mealleri Karşılaştır): Es semâu munfatırun bih(bihî), kâne va’duhu mef’ûlâ(mef’ûlen).
    ٱلسَّمَآءُ مُنفَطِرٌۢ بِهِۦ ۚ كَانَ وَعْدُهُۥ مَفْعُولًا

    O günle gök (bile) yarılır, Allah’ın va’di gerçekleşir.

  • Müzzemmil 19 (Mealleri Karşılaştır): İnne hâzihî tezkirah(tezkiretun), fe men şâettehaze ilâ rabbihî sebîlâ(sebîlen).
    إِنَّ هَٰذِهِۦ تَذْكِرَةٌ ۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلًا

    Şüphesiz bunlar bir öğüttür. Kim dilerse Rabbine ulaştıran bir yol tutar.

  • Müzzemmil 20 (Mealleri Karşılaştır): İnne rabbeke ya´lemu enneke tekûmu ednâ min suluseyil leyli ve nısfehu ve sulusehu ve tâifetun minellezîne meak(meake), vallâhu yukaddirul leyle ven nehâr(nehâre), alime en len tuhsûhu fe tâbe aleykum, fakreû mâ teyessere minel kur´ân(kur’ânî), alime en seyekûnu minkum merdâ ve âharûne yadribûne fîl’ardı yebtegûne min fadlillâhi ve âharûne yukâtilûne fî sebîlillâhi fakreû mâ teyessere minhu ve ekîmus salâte ve âtûz zekâte ve akridullâhe kardan hasenâ(hasenen), ve mâ tukaddimû li enfusikum min hayrin tecidûhu indallâhi huve hayren ve a´zame ecrâ(ecren), vestagfirûllâh(vestağfirûllâhe), innellâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
    ۞ إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَىٰ مِن ثُلُثَىِ ٱلَّيْلِ وَنِصْفَهُۥ وَثُلُثَهُۥ وَطَآئِفَةٌ مِّنَ ٱلَّذِينَ مَعَكَ ۚ وَٱللَّهُ يُقَدِّرُ ٱلَّيْلَ وَٱلنَّهَارَ ۚ عَلِمَ أَن لَّن تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ ۖ فَٱقْرَءُوا۟ مَا تَيَسَّرَ مِنَ ٱلْقُرْءَانِ ۚ عَلِمَ أَن سَيَكُونُ مِنكُم مَّرْضَىٰ ۙ وَءَاخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِى ٱلْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِن فَضْلِ ٱللَّهِ ۙ وَءَاخَرُونَ يُقَٰتِلُونَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ ۖ فَٱقْرَءُوا۟ مَا تَيَسَّرَ مِنْهُ ۚ وَأَقِيمُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُوا۟ ٱلزَّكَوٰةَ وَأَقْرِضُوا۟ ٱللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا ۚ وَمَا تُقَدِّمُوا۟ لِأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ ٱللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا ۚ وَٱسْتَغْفِرُوا۟ ٱللَّهَ ۖ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌۢ

    (Ey Muhammed!) Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiğini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir topluluk da böyle yapıyor. Allah, gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. Sizin buna (gecenin tümünde yahut çoğunda ibadete) gücünüzün yetmeyeceğini bildi de sizi bağışladı (yükünüzü hafifletti.) Artık, Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer bir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur’an´dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz. Allah’tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.